BAKARA SURESİ -7-

İmamı Azam Ebu Hanife, Hanefi mezhebinin
kurucusu kabul edilmiştir, ölümü (Hicri 150, Miladi
767) şöyle demiştir. “Benim, sözüm Kuran’a ve
Resul’ün sünnetine uygun olursa alırsınız, uygun
olmazsa atarsınız. Delilimi bilmeyen adama, benim
sözümle, görüşümle görüş bildirmesi haramdır.” (
Kuran’ı anlamada yöntem, Muhammed Gazali, çeviren
Emrullah İşler,s,174)imam Şafi Şafii mezhebinin
kurucusu kabul edilir, ölümü hicri 204 miladi
820) “Benim her dediğimi taklit etmeyin, kendiniz
düşünerek delillerime bakın. Çünkü dinde başkasına
güvenmek caiz değildir.”(Prof. Dr. Ahmet Yüksel
Özemre İslam’da Aklın önemi ve sınırı, s, 98-102)
Enes b. Malik, Maliki mezhebinin kurucusu ölümü
(Hicri 179, miladi 795) “Benim sözlerimdeki
hatalara, taklit edilecek yerlere dikkat ediniz. Çünkü
dinde Allah’ın sözünden başkası ret ve tenkit
edilir.” (Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk , Fatiha suresi
tefsiri, s, 65) Ahmet b. Hanbel, Hanbeli mezhebi kurucusu,
ölümü (Hicri 241, miladi 855) “Din işlerinize
kendiniz bakınız, çünkü başkasını taklit kötü
bir şeydir. Taklit, gözü olan insanları gözsüz eder.”
Şimdi, Allah için bakınız, mezhep imamı olarak kabul
edilen imamlar güzel demişler, biz ne deyip nasıl
hata yapıyoruz. Bakara 3. Ayette kayba imandan
bahsediliyor. Kayıp, sahip olduğumuz imkanlarla
şu anda bilip çözemediğimiz şeylerdir. Düşünce
ve bilimde ilerlemenin temelinde kayba iman vardır.
Şu anda bazı bilmediklerimiz bir süre sonra
bilinebilir olarak açıklanmaktadır. Allah Kuran’ın
ilk ayetlerinde Müslüman’ın kayba iman edeceğine
dikkat çekmiştir. 4. Ayette bize indirilene, bizden
öncekilere indirilen kitaplara ve ahret gününe
iman istenmektedir. 5. Ayette Rablerinden gelen hidayete
uymamızı istemektedir. Ancak Kuran kime
yol gösterir, kime rehberlik eder? Allah’ın kelamı
kendisine inanan ve hayatlarında uygulayanları
doğru yola ulaştırır. Kuran gerçekte bütün insanlığa
inmiş, ancak ve sadece kendisine yönelip Kuranla
doğru yolu bulmak isteyenlere rehber olup
yol gösterir. Genel inanış ve kabul maalesef şudur,
dinimizi hocalardan ve ilmihallerden öğreneceğiz
denmektedir. Allah’ta, Kuran’da, herkesin dinini
sadece Allah’ın emri Kuran’dan öğrenmesini ve
Kuran’a yönelen ve Kuran ayetlerini hayatlarında
yaşayanları doğru yola götüreceğini açıklıyor. Bizlerde
dinimizi Kuran’dan değil, tam tersi hocalardan
ve ilmihallerden öğreneceğiz diyoruz. Bu yanlışlığımızı,
Allah’ın emrine göre düzeltip, dinimizi
Kura’ndan öğrenmeliyiz. Ben Kuranı bilmiyorum,
diyenler mazeret gösteremezler, Kuran’ı kendi anladıkları
dilden, anlayarak okuyup öğreneceklerdir.
Bakalım, Allah bize ne buyuruyor, 29/Ankebut 51
“Kendilerine okunmakta olan kitap’ı/Kuran’ı sana
indirmemiz onlara/insanlara yetmemiş mi? Elbette
iman eden bir kavim için onda rahmet/zikir ve
ibret vardır.” Resulümüz bile, dinini kitabımız Kuran’dan
öğrenmiştir, bize ne oluyor da bahane arıyoruz.
42/Şura 52 “İşte böylece sana da emrimizle
Kitap’ı/Kuran’ı vahiy ettik. Sen, kitap nedir, iman
nedir bilmezdin, fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi
ve dileyip isteyeni Kuran’la doğru yola
eriştirdiğimiz bir nur kıldık.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.