DÜNYAYI İYİLİK KURTARACAK

Dünyayı iyilik kurtaracak, insanı iyilik kurtaracak. Kimse bilmez demeyin emin olun bilen var gören var ve emin olun ki dünya yeryüzünde yaşayan iyi insanların hatrına dönüyor.
Geçtiğimiz günlerde yine sosyal medyada karşılaştığım bir paylaşıma takıldı gözlerim. Paylaşımda vakit epeyce karanlık halde üstelik de üzerine şakır şakır yağmur yağan 73 yaşında yaşlı bir amca kendi yetiştirdiği portakalları satmaya çalışıyor. O portakalların o gün satılması gerekiyor çünkü amcanın ihtiyacı var lakin takati yok. Karşıdaki kafede oturan üniversite öğrencileri durumu farkediyorlar. Sıcacık mekanda keyifle oturup çaylarını kahvelerini yudumlamak yerine yağmurun altında sırf yaşlı amca hemen evine gitsin, ıslanmasın, üşümesin diye ‘Gel vatandaş gel portakallara gel’ diye bağırmak portakalları satmak için çıkıyorlar. Portakallar yarım saat içinde bitiyor. Amcanın yüzünde minnet dolu bir gülümseme, gözlerinde müthiş bir hüzün ve dilinde güzel yürekli gençlere ettiği güzel dualarıyla evine gidebiliyor artık yaşlı amca.. Ne mutlu o güzel kalpli yardımsever gençlere. Gelecekten umut vadediyorlar bizlere..
Ve küçük bir köpek. Zaten günahsız savunmasız küçük bir hayvandan ne isteyebilir ki bir insan? Hangi vicdan bacağını kestirebilir ki? Vicdansız merhametsiz sen tut bacağını kes sonra da köprüden aşağı sallandır. Bu nasıl bir vahşettir, böyle kötülükler nasıl oluşuyor insan kalbinde dehşete düşüyorum düşündükçe. Merhametten bir parça nasibini almamış insan müsveddeleri karartıyor zihnimi. Korkuyorum, korkutuyor. Neyse ki vicdan sahibi bir Allahın kulu görüyor hayvancağızı da sahipleniyor, ameliyat ettiriyor günlerce başında bekliyor iyice tedavi ettirip kendi besliyor evinde sevgisiyle, merhametiyle. İyilikten maraz doğmaz; iyilik, iyilik getirir.
Hani bir söz vardır ‘İnsanoğlu hilebazdır, kimse bilmez fendini. Her kime iyilik edersen ondan sakla kendini.’ doğrucu söz ancak yine de iyilik etmekten vazgeçmemek gerek. Çünkü bilinsin ki her iyilik sadakadır. Çünkü ‘İyilik yap denize at balık bilmezse Halık bilir.’ Dahası var mıdır? Yalnızca Yaradan bilsin kafi. Başkası bilse ne olur bilmese ne olur. Sakın demeyin ki ‘Ben iyilik yapıyorum yapıyorum karşılığını görmüyorum.’ Hayatımızın bir döneminde muhakkak karşımıza çıkacak yaptığımız iyilikler. Fark edemiyoruz, başımızdan ne tür bir belayı savdığını anlayamıyoruz, idrak edemiyoruz. Yaptığımız iyiliğin ve başımıza gelen iyi kötü ne varsa her birinin şuurunu idrak edebildiğimiz vakit anlayacağız ki hayatımızın her döneminde karşımıza çıkmış iyiliklerimiz.

Bir ufak da kıssa paylaşmak isterim.

Vaktiyle bir bilgeye oğlu iyilik ve kötülüğü sorar.. Oğluna gülümseyerek bakan adam çadırın önündeki 2 güçlü ve sürekli kavga eden köpeği gösterir..
-Bak, der. İyilik ve kötülük onlar gibidir sürekli kendi içlerinde savaşırlar.
Oğlu bir süre susar ve sorar..
-Peki hangisi kazanacak bu köpeklerden
Bilge oğluna gülümser tekrar ve bakar:
-Hangisini iyi beslersem…

Öyleyse evlatlarımız.. İyilikten, kötülükten en çok etkilenecek olanlar onlar. Nasıl yetiştirdiğimize neyle beslediğimize bağlı ne olacağı. Bizim elimizde iyi veya kötü bireyler yetiştirmek. İyilikle yetiştirelim, iyilikle besleyelim evlatlarımızı, iyilik rehberleri olsun, olsun ki yeryüzü yaşanılabilir bir yer olsun, dünya cennet olsun. Bilsinler ki iyilik yapmak değil kötülük yapmamak farzdır.

#selmakösedağ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.