Eski Melikşah Üniversitesi rektörü ve personeli ilk kez hakim karşısında

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında aralarında Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Melikşah Üniversitesi’nin rektörü, akademisyenleri ve personelinin bulunduğu 6’sı tutuklu 21 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. 6 sanıktan 2’si ilk duruşmada tahliye oldu.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar eski rektör M.M., E.E., D.B., V.D., U.H., H.G. ile tutuksuz sanıklar A.Y., H.E., M.Y., B.V., A.U., M.M.Ö., H.K., M.Y., N.V., S.B., Y.C., ve N.O. ile avukatlar duruşma salonunda hazır bulunurken, başka suçtan tutuklu O.G. Kırşehir E Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Antalya’da ikamet eden N.K. de Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi. Tutuksuz sanık M.E.S. ise duruşmaya katılmadı.

“Memduh Boydak rektörlük teklif etti, kabul ettim”
7 Ağustos 2016’da gözaltına alınan ve 15 Ağustos 2016’da tutuklanan Melikşah Üniversitesi rektörü M.M., “Hakkımda atılan iddialar, asılsız ve iftiradır. ABD’de doktoramı bitirdim. Niğde Üniversitesi’nde 15 yıl görev yaptım. Başarılı bir akademisyendim, ilkleri başardım. E.K.’nin iddialarını şiddetle reddediyorum. Kendilerini kurtarmak için çok rahat iddialar ve çamur atabiliyorlar. Sıtkı Baş tarafından rektör atandığım söyleniyor. Ben 2013’te Memduh Boydak rektörlük teklif etti. Melikşah’a rektör oldum, E.K. ise 2014’te mütevelli heyetine girdi. Rektör olmamın sebebi ise Niğde Üniversitesi’nde aldığım maaşın 3 katı teklif verildi. YÖK’ün onayı ile de atandım. E.K. finans işlerinden sorumlu mütevelli heyetiydi. Bank Asya’da maaş hesabım dışında hiç hesabım olmadı. ‘Bylock’ programını kesinlikle kullanmadım. ‘Bylock’ listesinin şaibeli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Üniversitede İngiliz Dili Edebiyatı Bölüm Başkanı olan D.B. ise, “Maddi imkanı fazla olduğu için Melikşah Üniversitesi’ne geçtim. Kazandığım maaşın 2.5 katını teklif ettiler. Ben sadece işimi yaptım, maddi karşılığını aldım. Ayrılmak istedim ama olmadı. Sadece çalıştım, terörist değilim” dedi.

“Bazı meslektaşlarımın CV’sinden evlendiği konuşuluyordu”
Okutman olduğunu söyleyen U.H. de, “17-25 Aralık’tan sonra içimde şüpheler oluştu. Yüksek lisans ve doktora yapıyor, aileme bakıyordum. O yüzden işi bırakamıyordum. Diğer üniversitelere başvurdum ama almadılar. Kesinlikle ‘Bylock’ kullanmadım. Meslektaşlarım A.K. ve C.P. hakkında sürekli konuşuluyor, bunların FETÖ’cü olduğu söyleniyordu. Hatta ikisinden birisi CV’sinde Afganistan yazıyordu, hatta CV’sinden evlendiği konuşuluyordu. Bana katalog göstermediler ama hep anlatılıyordu. Ben de o insanlardan uzaklaştım” ifadelerini kullandı.

“2010’da kırmızı plakalı araçlar girip, çıkıyordu”
Sosyal Bilimler Enstitüsü Bölüm Başkanı sanık A.H. ise, “FETÖ ile hiçbir bağım olmamıştır. Ben darbeyi öğrenir öğrenmez bu darbeyi ve FETÖ’yü 15 Temmuz’da lanetledim. FETÖ’cüler ise 16 Temmuz’da ‘darbe başarısız olacak, kınama ve lanetleme mesajları yayınlayın’ diye talep gelene kadar sessiz kaldılar. 2010 yılında cemaat deniliyordu, kırmızı plakalı araçlar girip çıkıyordu. Elimde olsa çalışmazdım, orada geçirdiğim her ana lanet ediyorum. Kaçma şüphem yoktur, burada asgari ücretli iş bile bulamıyorum, yurt dışı yasağım kaldırılsın” şeklinde konuştu.
Diğer sanıkların da savunmalarının ardından 3 tanık dinlendi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelenirken, tutuklu sanıklar H.G. ve D.B.’nin tahliyesine karar verildi. -İHA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.