İSLAM DİNİ VE KÜFÜR DİNİ. (3)

Uyutulan insanlar ve halk yığınları, düşünemediği veya düşündürülemediği, kitabı Kuranı da anlayarak okutulmadığı ya da okutturulmadığı için şöyle zannediyor. Kendisi dini işleri ile uğraşıyor, etrafındakiler de nasıl olsa dindardır, namaz kılınıyor, dua ediliyor, oruç tutuluyor camiler ağzına kadar açıktır. Hal bu ki, camiler mescidi dırar haline getirilmiş haberleri yoktur. Mescidi Dırar içinde namaz kılınmayacak yerdir. 9/Tövbe 108.” O Caminin içinde asla namaz kılma, takva üzerinde olan mescit içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardır, Allah’ta çok temizlenenleri sever.” O zaman bir Müslüman nasıl olurda gayet rahat, sakin olurda tedirginlik duymaz. Şirk kanseri kanına, beynine ve kalp hücrelerine kadar girmiş, ne yazıktır ki, Müslüman bunun farkında değildir.
ÖNCEDEN ÖĞRETİLEN VE ŞİMDİ ÖĞRETİLEN YAPMA DİNİ.
Genelde İslam ülkeleri, özelde de Türkiye de öğretilen İslam, yaşam biçimi, ahlaki değerler şu ve benzeri öğretilerdir. Gitme, yapma, görme, okuma, yazma, öğretme, anlama, sen anlayamazsın, Kuran nere biz nereyiz O’nu nasıl anlarız, içtihat kapısı kapalı, kız çocuklarını okutma, yapılan ne yenilik varsa bunlar gavur icadı, sakın ha kullanmayın, dinin hükümlerini Allah’ın Kuran’ından değil de, mezheplerin görüşlerine bağladılar, yani Hanefi mezhebine göre şöyle, Şafi mezhebine göre şu şekil, şu mezhebe göre şöyle yapılır diyerek Allah’a ait tek olan dini çok çeşitli mezheplere ve tarikatlara verdiler ve dine ortak yaptıklarını dahi bilemez ve uyuşturulmuş bir hale getirdiler. Allah’ın okunup anlaşılsın diye indirdiği Kuran’ı sadece Arapça okuyun anlamını siz anlayamazsınız anlayışıyla öğretiniz ve öğretiyoruz. Ne öncekiler, ne de şimdi bizler O kitabın ne dediğini anlamadan okuyoruz ve anlamıyoruz.
Öncekilere ve bize, insanın insan oluğunu ve değerini ortaya koyan seçme, karar verme, amel etme, hüküm verme, anlama ve düşünme, araştırıp ilim elde etme gibi şeylerin yerine, istihareye yatmayı, ses çıkartmamayı öğrettik. Namaz kılmak Allah’la konuşmaktır öğretiler ve öğrettik bu doğru, ama ne dediğimizi bilmeden harfler ve mahreçleri öğrettiler ve öğrettik. Yahu kardeşim ne dediğini anlamadan Allah’la ne konuşacaksın, nasıl emirlerini anlayıp doğru amel yapacaksın, nasıl doğru bir dua edip, aracılar, şefaatçiler koymadan, yüzü suyu hürmetine demeden, tek Allah’a dua edeceksin işte o zaman doğruyu bulursun anlayışını öğretmediler ve öğretemedik, bu vebalin altından nasıl kalkacağız. Duamız Allah bizleri inşallah affeder, bağışlar.
54 / Kamer 17, 22, 32, 40 sadece bu surede 4 tane ayet, “Ant olsun ki, Biz Kuran’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık, o halde düşünüp öğüt ve ibret alan yok mu ?” 26 / Şuara 213. “ O halde sakın Allah ile beraber başkalarına (Allah, bunlar için tanı diyor, şefaatçiler, aracılar, yatırlar, bunların yüzü suyu hürmetine denilenler) kulluk edip yalvarma, sonra azap edilenlerden olursun.” 16 / Nahl 52. “ Göklerde ve yerde ne varsa yalnız Allah’ındır din de yalnız Allah’ındır. O halde Allah’tan başkalarından mı korkuyorsunuz? 7/Araf 3. “ Rabbinizden size indirilen Kuran’a uyun, Allah’ın yanında başka evliya (dost)ların peşinden gitmeyin,ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!” 39/Zümer 43. “ Yoksa onlar Allah’ın yanında başka şefaatçiler mi edindiler?

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.