İSLAM DİNİ VE KÜFÜR DİNİ. (4)

 Uyutulan insanlar ve halk yığınları, düşünemediği veya düşündürüleme­diği, kitabı Kuranı da anlayarak oku­tulmadığı ya da okutturulmadığı için şöyle zannediyor. Kendisi dini işleri ile uğraşıyor, etrafındakiler de nasıl olsa dindardır, namaz kılınıyor, dua edi­liyor, oruç tutuluyor camiler ağzına kadar açıktır. Hal bu ki, camiler mescidi dırar haline getirilmiş haberleri yoktur. Mescidi Dırar içinde namaz kılınma­yacak yerdir. 9/Tövbe 108.” O Caminin içinde asla namaz kılma, takva üzerin­de olan mescit içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temiz­lenmeyi seven adamlar vardır, Allah’ta çok temizlenenleri sever.” O zaman bir Müslüman nasıl olurda gayet ra­hat, sakin olurda tedirginlik duymaz. Şirk kanseri kanına, beynine ve kalp hücrelerine kadar girmiş, ne yazıktır ki, Müslüman bunun farkında değil­dir.

ÖNCEDEN ÖĞRETİLEN VE ŞİMDİ ÖĞRETİLEN YAPMA DİNİ.

Genelde İslam ülkeleri, özelde de Tür­kiye de öğretilen İslam, yaşam biçimi, ahlaki değerler şu ve benzeri öğreti­lerdir. Gitme, yapma, görme, okuma, yazma, öğretme, anlama, sen anlaya­mazsın, Kuran nere biz nereyiz O’nu nasıl anlarız, içtihat kapısı kapalı, kız çocuklarını okutma, yapılan ne yenilik varsa bunlar gavur icadı, sakın ha kul­lanmayın, dinin hükümlerini Allah’ın Kuran’ından değil de, mezheplerin görüşlerine bağladılar, yani Hanefi mezhebine göre şöyle, Şafi mezhebine göre şu şekil, şu mezhebe göre şöy­le yapılır diyerek Allah’a ait tek olan dini çok çeşitli mezheplere ve tarikat­lara verdiler ve dine ortak yaptıklarını dahi bilemez ve uyuşturulmuş bir hale getirdiler. Allah’ın okunup anlaşılsın diye indirdiği Kuran’ı sadece Arap­ça okuyun anlamını siz anlayamazsınız anlayışıyla öğretiniz ve öğretiyoruz. Ne öncekiler, ne de şimdi bizler O kitabın ne dediğini anlamadan okuyoruz ve anlamıyoruz.

Öncekilere ve bize, insanın insan olu­ğunu ve değerini ortaya koyan seçme, karar verme, amel etme, hüküm ver­me, anlama ve düşünme, araştırıp ilim elde etme gibi şeylerin yerine, istihare­ye yatmayı, ses çıkartmamayı öğrettik. Namaz kılmak Allah’la konuşmaktır öğretiler ve öğrettik bu doğru, ama ne dediğimizi bilmeden harfler ve mah­reçleri öğrettiler ve öğrettik. Yahu kardeşim ne dediğini anlamadan Al­lah’la ne konuşacaksın, nasıl emirlerini anlayıp doğru amel yapacaksın, nasıl doğru bir dua edip, aracılar, şefaatçiler koymadan, yüzü suyu hürmetine de­meden, tek Allah’a dua edeceksin işte o zaman doğruyu bulursun anlayışını öğretmediler ve öğretemedik, bu ve­balin altından nasıl kalkacağız. Duamız Allah bizleri inşallah affeder, bağışlar.

54 / Kamer 17, 22, 32, 40 sadece bu sure­de 4 tane ayet, “Ant olsun ki, Biz Ku­ran’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık, o halde düşünüp öğüt ve ibret alan yok mu ?” 26 / Şuara 213. “ O halde sa­kın Allah ile beraber başkalarına (Allah, bunlar için tanı diyor, şefaatçiler, ara­cılar, yatırlar, bunların yüzü suyu hür­metine denilenler) kulluk edip yalvar­ma, sonra azap edilenlerden olursun.” 16 / Nahl 52. “ Göklerde ve yerde ne varsa yalnız Allah’ındır din de yalnız Allah’ındır. O halde Allah’tan başka­larından mı korkuyorsunuz? 7/Araf 3. “ Rabbinizden size indirilen Kuran’a uyun, Allah’ın yanında başka evliya (dost)ların peşinden gitmeyin,ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!” 39/Zümer 43. “ Yoksa onlar Allah’ın yanında başka şefaatçiler mi edindiler?

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.