İSLAM DİNİ VE KÜFÜR DİNİ

Küfür, kafir dinsiz değil, İslam ile savaşanlar, yani Adem, Hut, Nuh, Musa, İbrahim, İsmail, İsa ve Muhammed ( A.S) lar ve getirdikleri din olan İslam ile savaşıp karşı gelenlerdir. Hiç bir dini hassasiyeti duygusu olmayan kimseler değil, aksine atalarından kalma, gördükleri, duydukları dinin mensupları ve koruyucuları olan, bu dinleri için, Allah’ın gönderdiği dine ve peygamberlerine karşı direnerek, batıl ve uydurma bir dini, adı İslam olan Allah’ın dini ile savaşıyorlardı. Nasıl yani, şöyle. 109/ Kafirun 1, 2.) “ Resulüm, De ki: Ey Kafirler Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam. 3.) Siz de Benim kulluk yaptığıma (Allah’a ) kulluk yapmıyorsunuz. 4.) Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim. 5.) Evet, siz de Benim kulluk yaptığım tek Allah’a kulluk yapıyor değilsiniz. 6.) O zaman sizin dininiz size, Benim dinim de banadır.” Sureden anlaşıldığına göre, bunların bir dini var ve bu dinleri için, Allah’ın gönderdiği yeni din İslam’a karşı direniyor ve savaşıyorlar. Kafirlere, karşı İslam peygamberine şöyle emir veriyor Allah. De ki: Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam, söz konusu olan, ibadetsizliğe karşı ibadet değil. Ya batıl ve hurafe olan bir kulluğa karşı başka bir tek olan Allah’a kulluk söz konusudur. Çünkü peygambere karşı gelenler inkarcı ve ibadet etmeyenler değil, mabutları olmayanlar da değil, Aksine İslam Peygamberinden daha fazla mabutları olan kişi ve guruplardır. “Ben sizin taptıklarınıza / kulluk ettiklerinize tapmam / kulluk etmem, siz de benim kulluk ettiğim Allah’a kulluk ediciler değilsiniz.” Dedirirken Allah bu maksadı tekrar ettirerek, bunu akıllara kazımaktadır. Ve Allah bize şu emri aktarıyor, bir kaide, bir ilke, ideal olarak şunu ilan etmemizi istiyor. “Sizin dininiz, size, Benim dinim de bana.” Yani Allah, kafir/ küfür dinine yönelip sarılanlara sizin kendi dininiz vardır, Benimde tek Allah’a inandığım dinim olan İslam dini var. Yani tarih boyunca Allah’ın gönderdiği İslam dini ile, batıl ve hurafe/ uydurma/ paralel din hep savaşmıştır. Bizi yaratan Allah biliyor ki, bizi uyarıyor, 12/ Yusuf 103. “ Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu doğru iman edecek değillerdir.” 12/ Yusuf 106. “ Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah’a iman ederler.” Dikkat edersek, mızraklarının ucuna Kuran sayfalarını kalkan yapanlar ve dini istismar edip kullananlar, Lat, Uzza, Menat gibi putlara tapanlar değil, sözde Müslüman olduğunu söyleyen, başka aracı ve şefaatçilere inananlar ve yatırlardan, şeyhlerinden medet bekleyen ortak koşup Allah’a inananlardır.
KÜFÜR, Din hakikatinin üzerini, dinsizlik vasıtasıyla örtmek değil, aksine din gerçeğinin üzerini, başka bir din ile örtmektir. Bu başka bir din, uydurulan/ hurafe/ paralel ve atalar dinidir. Allah’ın gönderdiği gerçek İslam değildir, bu İslam hakikatinin üstü ne yazık ki, cehalet, kin, menfaat, bilgisizlik gibi sebeplerle siyah bir perde ile örtülmüştür. Bu küfrün en acımasızı şirktir, şirk, Allahsızlık anlamına gelmez, çünkü müşriklerin birden fazla,Allah’a ulaşmak için ast ilahları vardır. Yani fazla ilahlara sahiptirler, Allah’a, Allah’ın buyurduğundan daha fazla ibadet ediyorlar, bunu da dine ilave yaparak yapıyorlardı. Bundan dolayı, şirk ve şirk koşanlar/müşrik dinsiz değil, kendilerine göre dindardırlar. Gerçekte ise, dini ölçüler ve dini hakikatler açısından, yani Allah’ın emri açısından yanlış bir yoldur. Yanlış din, dinsizlikten farklı bir şeydir, ve şirk bir dindir ve insanlık tarihinin en eski din anlayışlarından biridir.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.