KALIN: “FITRATIMIZ AYNI FITRAT RUHUMUZ AYNI RUHTUR”

Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Serap Şule Kalın 5 Aralık Kadına Seçme Ve Seçilme Hakkı Verilişinin yıldönümü sebebiyle bir basın açıklamasında bulundu. Kalın; ““Mutlu Kadın Huzurlu Türkiye” düsturuyla “Kadınlar Güçlensin Türkiye Büyüsün” ön sözüyle sözümüzü yükseltiyoruz. Türk Kadını’nın fıtratı aynı fıtrat, ruhu aynı ruhtur.” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Serap Şule Kalın 5 Aralık Kadına Seçme Ve Seçilme Hakkı Verilişinin yıldönümü sebebiyle bir basın açıklamasında bulundu. Kalın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “ Türk tarihinin gelişimine baktığımızda günümüzde düşünülenin aksine bu hakkın kazanılmasında kadınların uzun soluklu mücadele sürecinden geçtikleri görülmektedir. Her ne kadar ülkemiz kadınlarının seçme ve seçilme hakkını elde etmeleri bugün demokrasinin beşiği olarak anılan birçok ülkeden önce gerçekleşmişse de, bu hakkı mücadelesiz elde ettikleri yanılgısına düşülmemelidir. Türk Kadınının siyaset alanında yer alma mücadelesi Cumhuriyet’in ilanından çok önce başlamış, hem Selçuklu hem de Osmanlı döneminde Türk Kadını basın yayın alanı da dahil olmak üzere, kadın kolları teşkilatlanmaları ile hem ticareten hem de siyaseten çok öncek dönemlerden itibaren  faaliyetlerde bulunmuşlardır.  1400’lü yıllarda Kayseri ve çevresinde hüküm süren Dulkadiroğulları’ndan  Mısır Hatun’un  Kayseri’de valilik yaptığı tarih kitaplarında yazmaktadır. Ayrıca Sivas’da bulunan Eretna Beyi Alaattin Eretna’nın eşi Sulipaşa’da (Doğa Hatun) 1300-1400’lü yıllar arasında Anadolu’da vali olarak görev almıştır. O dönemde yurt dışına heyetler göndererek stratejik çalışmalar yapmış, hamamlar, medreseler , şifahaneler yaparak şehirlerine katkıda da bulunmuşlardır. Özellikle Anadolu’da Selçuklu döneminde kadın yapılanması, kadının yönetim kademelerinde söz sahibi yapılması oldukça fazladır. Yine dünyanın ilk kadın teşkilanması Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları) bu topraklarda faaliyet göstermiştir.  Kadınlarımız tarih seyri içerisinde münferit bir çok başarıya imza atarak 1934 yılında kazanılan hakların zemini hazırlamıştır. 1870’li yıllardan itibaren yayımlanan ve bazılarının tamamı kadınların oluşturduğu bir ekip tarafından hazırlanan, ‘Hanımlara Mahsus Gazete’, ‘Şüküfezar’, ‘Demet’, ‘Mehasin’, ‘Kadın’, ‘Kadınlar Dünyası’ gibi çok sayıda gazete ve dergi, kadın haklarına ilişkin çalışmalar gerçekleşti. Halide Edip tarafından 1913 yılında kurulan ‘Teali-i Nisvân Cemiyeti (Kadınların Durumunun Yükseltilmesi Derneği)’, ‘Asri Kadın Cemiyeti’, ‘Tefeyyüz Cemiyeti’, ‘Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi’ gibi dernekler hem kadınların siyasi haklarını kazanması hem de ülkenin kurtuluş mücadelesinde önemli rol oynadılar. Nihayet 3 Nisan 1930’da Belediye Kanunu’nda kadınlar ilk kez belediye seçimlerinde oy kullanma ve Belediye Meclislerine seçilme hakkını, 26 Ekim 1933’te ise muhtar ve ihtiyar meclisi seçimlerinde oy kullanma ve seçilme hakkını elde ettiler. Son olarak, 5 Aralık 1934’te kadınlarımız milletvekili seçme ve seçilme hakkını da kazandılar. 8 Şubat 1935’te yapılan seçimlerde büyük şehirlerde oy verenlerin yüzde 48’e yakınının kadınlardan oluştuğu, milletvekillerinin ise yüzde 4,5’inin kadınlardan oluştuğu da biliniyor. Büyük Önder Atatürk’ü  çağı ve değişeni değil, değişecek zamanı milletine göstermesi, kadın hakları ve kadın-erkek eşitliği konularında daha insanlık tarihinin ufkunda bile görünmemişken Türk Kadınına 1934 yılında bu hakları kazandırdığı için minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhu şad olsun. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak tarihten bize kalan mirasın ve tarihimizin bize atfettiği kadim değerin bilincinde hem siyasi platformda, hem ekonomik, hem kültürel olarak “Mutlu Kadın Huzurlu Türkiye” düsturuyla “Kadınlar Güçlensin Türkiye Büyüsün” ön sözüyle sözümüzü yükseltiyoruz. Türk Kadını’nın fıtratı aynı fıtrat, ruhu aynı ruhtur. Ve geçmişten, bugüne ve dahi geleceğe uzanan çizgide aynı ruhla mücadele edecektir. Vatan ve millet sevdası ile bezenmiş milliyetçi ülkücü kadınlarımızın sadece seçen değil, seçilen noktada varlık göstermeleri adına mücadele ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi Kadınları olarak; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetlerinin yılmaz bekçileri , kurucu Genel Başkanımızın Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in fikir ve doktrinlerinden ayrılmayarak, Liderimiz Devlet Bahçeli’nin izinde, her alanda en ön safta yılmadan çalışacağını her fırsatta göstereceği adına bir kez daha tarih seyri içerisindeki Türk Kadını gerçeğini de önümüze alarak söz veriyor, 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 85. yılında tüm kadınlarımızı saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyoruz.” HABER: SELMA KÖSEDAĞ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.