KUR’AN NASIL OKUNUR?-1

Kur’an bütün insanlığa gönderilmiştir. Bu nedenle bütün insanlık sorumludur. Hz Peygamber’imiz evrenseldir. Bütün insanlığa Kur’an tebliğ edilmiştir.

Furkan 51: “Eğer dileseydik her memlekete, (ülkeye) bir peygamber gönderirdik.”

Furkan 52:  “Fakat evrensel uyarıcılık görevini sana verdik. O halde inanmayanlara boyun eğme ve bununla (Kur’an’la) onlara karşı olanca gücünle büyük bir mücadele ver.”

İnsanlar yaratılırken, ben filan milletten olacağım, filan dili konuşacağım gibi bir yetkiye sahip değildir. Yüce Allah insanı hangi millet yaptıysa, hangi dili konuşacaksın demişse insan onu konuşur.

Rum 22:  “Onun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın dillerinizin ve renkleri-nizin değişik ve ayrı olmasıdır.”

İbrahim 4: “Allah’ın emirlerini insanlara iyice açıklasın diye her Peygamber’i yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik.”

Kur’an kendisini okurken tedebbür (anlamak, düşünmek), tezekkür (öğüt almak) olarak açıklıyor. Buna göre Kur’an’ın anlayarak okunmasını istiyor. “Efela yağgilun, efelatetefekkerun, efelayetefekkerun” diye çokça geçiyor. Anlamı “Düşünmüyor musunuz, akletmiyor musunuz, tefekkür etmiyor musunuz?” demektir.

Neyi düşünüp, neyi tefekkür edip neyi akledeceğiz?  Tabi ki Kur’an’ı. Ne anlamlara geliyor?  Kur’an’ı anlayıp, içindeki emirleri anlayıp çözüp hayatımıza uygulayacağız ki doğru bilgi, doğru iman, doğru ibadet edelim ve sevap alalım. Anlamadığımız bir kitabın ne faydası olur?  Anlamadan hayatınıza nasıl uygulayacaksınız?

Sad 29: “Resülüm sana bu mubarek kitabın ayetlerini derinden derine düşünsünler ve aklı olanlar öğüt ve ibret alsınlar diye indirdik.”

Ayette, liyeddebberu tedebbur anlamak düşünmek, liyetezekkeru düşünüp, öğüt almak diyor. Neyi Kur’an’ı? O zaman, Kur’an’ı Allah’ımızın emrettiği gibi (tedebbür) anlamak ve düşünmek (tezekkerü) öğüt almak için okumalıyız. O zaman kendi dilimizde (meal anlam olarak) anlarız. Arapçasını (orjinalini) elbette okuyalım fakat anlamıyorsak o zaman da kendi dilimizde (meal olarak) okuyalım.

Kur’an’ı Kerim, hem Arapça ifade hem de mana (anlam) bakımından bütünlük arz eder.

Nisa 82: “Hala Kur’an üzerinde gereği gibi düşünüp anlamayacaklar mı?”

Ayette yine yetedebberunel Kur’an’e diyor. Gereği gibi düşünüp anlamamız isteniyor. Türkiye’de çokca hatim okunuyor. Hatim okumak, Kur’an’ın sayfalarını okuyup bitirmek olayı değildir. Okuduğumuz ayetler ne diyor, bize neyi emrediyor, neyi yasaklıyor?  Bu emirlere uyacağız. Uymak için de anlamak gerekmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.