SORU- CEVAP -41-

 

 

 

 

 

“İnsanların çoğu ancak ortak koşarak şirk
koşarak Allah’a iman ederler.” 12/Yusuf, 106
Demek ki ayette açıklandığı gibi insanların
çoğu ancak şirk ve ortak koşarak iman
edermiş. Şimdi bizi yaratan ve bizi bizden
çok daha iyi bilen Allah bu ayette böyle diyorsa,
kendimizde bir sıkıntı var demektir.
Ya Allah’ın ayetini iyi anlamamışız, yamuk
bakmışız yamuk bakınca, Allah’ın bak dediği
gibi bakmayınca görüp anlamıyoruz.
Şimdi yaşamını Allah’a göre düzeltmeyip,
çeşitli kişilerin, alim ulemanın, tarikat ve cemaatin
görüşüne göre yaşam biçimi belirleyip
inananda ben doğruyum diyor. Burada
bir yanlışlık vardır. Yahu Allah hata yapamayacağına
göre demek ki diğer görüşlerde
hata var, o hatayı biz iyi anlayıp kavrayamamışız,
onu düzeltmemiz lazım.
Onun için Allah’ın Kur’an’da açıkladığı
şekilde yaşayıp inanalım. Mürşidin, şeyhin,
efendinin, atalarının, hoca ve alimlerin
söylediği gibi yapmamalıyız. Eğer onlar Allah’ın
Kur’an’da açıkladığı arı, duru, temiz
din anlayışını açıklıyorsa tamam, ama doğru
açıklayan azınlıkta, yanlış açıklayanlar
çoğunluktadır.
Mürşidimiz Kur’an’dır diyende, insanlardan
bazılarını mürşit edinenlerde iman ettik
diyorlar.
Kur’an rehberimizdir diyen de, Kur’an-ı
biz anlayamayız diyen de iman ettik diyor.
Allah’la arasına aracı koymayanda, Allah’la
arasına aracı koyanda, Allah’la birlikte Veliden,
Evliyadan, yatırlardan, şeyhlerden,
seydalardan yardım dileyende iman ettim
diyor.
Allah dan başka şefaat edecek yoktur diyen
de Allah’ın dışında çeşitli şefaatçiler tayin
edenlerde iman ettik diyorlar. Örnekleri
çoğalta biliriz.
Bunların hepsi doğru Müslümanlık ve
doğru iman değildir. Yanlışlık Allah’ın gönderdiği
Kur’an’daki din anlayışında olmayacağına
göre, o zaman doğru olarak bilip
inandığımız diğerleri yanlıştır. Başka bir alternatif
olmadığına göre Kur’an dışı olanlar
yanlış ve yanlış olarak inandırılıp iman etmişiz
demektir. Öyle ise Müslümanlık, herkesin
işine geldiği gibi anlayıp, tanımladığı
bir din değildir.
Mü’inni ve Müslüman’ı Allah Kur’an’da
açıklıyor.
“Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar,
kendilerini verdiğimiz mallardan Allah yolunda
harcarlar.” 2/Bakara, 3
“Yine onlar, sana indirilene ve senden
önce indirilene iman ederler; ahiret gününe
de kesin olarak inanırlar.” 2/Bakara,4
“İşte onlar Rablerinden gelen bir hidayet
üzeridirler ve kurtuluşa erenlerde ancak onlardır.”
2/Bakara, 5
“Gerçek mü’minler kurtuluşa ermiştir.
Onlar namazlarında doğru ve huşu içindedirler.”
23/Mü’min, 1, 2
“Onlar boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.
Onlar ki zekatı verirler.” 23/Mü’min,
3, 4
“Ve onlar iffetlerini korurlar. Ancak eşleri
ve cariyeleri hariç bunlardan dolayı günah
işlemezler.” 23/Mü’min, 5, 6
“Kim bunun ötesine gitmek isterse, işte
bunlar, haddi aşan kimselerdir.” 23/Mü’min,
7
“Yine onlar mü’minler emanetlerine ve
ahidlerine riayet ederler. Ve onlar namazlarına
devam ederler.” 23/Mü’min, 8, 9
“Resulüm de ki: Ey ehli Kitap. Sizinle
bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz:
Allah’tan başkasına tapmayalım: Allah’a
hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah’ı
bırakıp da kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın.
Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o
zaman şahit olun ki biz Müslümanlarız deyiniz.”
3/Ali İmran, 64
Ayete göre demek ki Allah’tan başkalarına
tapma olacakmış, Allah’a eş koşulacakmış,
Allah bırakılıp kimimiz kimimizi ilahlaştıracakmış.
İşte Kafirun Suresinde açıklanan
ve kınanan inanç sistemi budur. Biz hâlâ içimizdeki
vesveseyi yenip de Allah böyle diyorsa
demek ki diğerleri yanlış, bana düşen
Allah’a uymaktır bazılarına veya çoğunluğa
uymak beni kurtarmaz.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.