TARİKATLAR (TARİKAT YOKTUR)-12

Ahzab 67: “Ey Rabbimiz biz reislerimize, büyükle-rimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar derler.”
Şunu hiç unutmamalıyız. İnsanlar şirk koşmasalar da günahkâr olsalar. Buradan günah işlesin anlamı çıkmasın. Elbette müminin görevi günahtan kaçmak ve sakınmaktır. Burada söylemek istediğimiz şu, Mümin ne kadar günahkâr olursa olsun cezasını, bedelini ödeyip kurtulur. Fakat şirk koşanın bedel ve ceza ödeyerek bile kurtuluş şansı yok.
Nisa 116: “Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Şirkten, ortak koşmaktan başka günahları dilediği kimseler için bağışlar. Kim Allah’a şirk ortak koşarsa büsbütün şaşırtmıştır.”
Fussiliyet 6: “De ki ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilahınızın bir tek ilah olduğu vahy olunuyor. Artık Allah’a yönelin. Allahtan mağfiret dileyin. Allah’a ortak koşanların vay haline.”
Araf 185: “O halde Kur’an dan sonra hangi hadise söze inanacaklar?”
Casiye 6: “İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise söze inanacaklar?”
Bakara 85: “Yoksa siz kitabın (Kur’an’ın) bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyosunuz?”
Nisa 150: “Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız.”
Hicir 91: “Onlar Kur’an’ı bölüp ayıranlardır.”
Yahudilerde ve Hıristiyanlarda belirgin bir inanış var. Beklenen kurtarıcı Mesih-Mehdi inancı. Nedense bu inanış Müslümanlara da geçmiş. Tarikatlar, cemaatçiler de şeyhleri, önderleri, sultanları ve efendilerinin ısrarı ve baskısıyla bu inanca hala devam ediyorlar. Yine geçmişte Yahudi ve Hıristiyan inancından kalma Müslümanlarca hala devam ettirilen cifir, büyücülük, falcılık, üfürükçülük ve hurafecilik alametlerinden olan geleneklerini dinleştirmek, kitap-larını yazmak ve bunları Kur’an’ın ve gerçek İslam’ın önünde tutmak yanlışlığı sürüyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.