FİL

Sivri sinekten  file  varan  bir  hayvanlar  aleminin  içinde  olduğumuzu  düşünürsek,  filin  yapısı,  gücü,  beslenme  tarzı,  tabiattaki  işlevi  ve  insanlara  sağladığı  yararların  bilindiğini  Kuran’dan  anlamaktayız.  O  günkü  zamanın  en  büyük  silahlarından  biri  ve  en  önde  geleni  fil  idi.  Fillerden  oluşan  ordunun  önünde  durmak  mümkün  değildi.  Allah  fil  vakası  üzerinden  ahlaksız  gücün  ibretlik  akıbetlerini  anlatır.  Fil  ordusu (Eshabul fil ),  egemen  gücün  her  çağda  görülen  bir  örneğidir.  Yani  güçlüyüm,  o  halde  haklıyım  mantığı  her  devirde  olmaktadır.  En  iri  hayvan  olan  fil  büyük  ama  haksız  olanı, ebabil  ise küçük  ama  haklı  olanı  temsil  eder.  Allah  ise  tek  ve  gerçek  büyüktür,  güce  tapanın  her  ahlaksız  güç  er  ya da  geç  gazaba  uğrar.  Zalimlere  Ebrehe’nin  rolünü  oynamamaya  davet  eder.  Allah’a  karşı  güç  gösterisine  kalkışmanın  sonucu  kaybetmek  ve  yıkılmaktır.

105/ Fil  1, 2, 3, 4, 5.  “ 1) Rabbin  fil  sahiplerine  neler  etti,  görmedin mi?        2) Onların  kötü  planlarını  boşa  çıkartmadı mı?  3) Onların  üstüne  ebabil  kuşlarını  gönderdi.  4) O  kuşlar,  onların  üzerlerine  pişkin  tuğladan  yapılmış  taşlar  atıyordu.  5) Böylece  Allah  onları  yenilip  çiğnenmiş  ekine  çevirdi.”  Allah’ın  kimsenin  akıl  fikir  erdiremediği  ordularından  bir  ordu,  fil  ordusunu  perişan  etti. 48/  Fetih  4. “ İmanlarını bir kat daha  arttırsınlar diye müminlerin  kalplerine  güven  indiren  Allah’tır.  Göklerin  ve  yerin  orduları  Allah’ındır,  Allah  bilendir,  her  şeyi  hikmetle  yapandır.”  Tarih  miladi  570.  Yılında,  yani  Peygamberimizin  doğduğu  yıl  içinde,  Habeşliler  Mekke’ye  saldırmak  için  sefere  çıktılar.  Habeşlilerin  yönetimi  altında ki  Yemen  valisi  Ebrehe,  Sana da  büyük  bir  kilise  inşa  etti.  Bu  kiliseyi  canlı  tutabilmek  için,  Mekke’ye  hac  için  gidenleri  buraya  çekmek  istiyordu.  Bu  amacına  ulaşamayınca  Kabe’yi  yıkmaya  karar  verdi.  Fillerle  donanmış  kalabalık  bir  ordu  ile  Kabe’ye  sefere  çıktı.  Bu  gün  Müzdelife  denen  yerde  hem  kendilerini,  hem de  Arapları  şaşırtan,  Fil  suresindeki  bu  olay  anlatılmıştır. Tarihçiler o  seferde  Ebrehe’nin  askerlerinin  çiçek  veya  tifus  hastalığına  yakalanıp  öldüklerini,  Ebrehe’nin de  olay  yerinde  hastalanarak,  etlerinin  lime,  lime  dökülerek  Sana ya  dönmüş  ve  ölmüştür. Hz. Aişe  annemiz,  şöyle  bir  rivayet  söylemiştir,  Filin  iki  seyisini  ( yani  Fillerin  bakıcıları )  kör  ve  kötürüm  bir  halde  dilenirken  gördüğünü  söylemiştir.  Başka  bir  rivayette  ise  İkrime,  taşların  isabet  ettiği  askerlerin  çiçek  hastalığına  yakalandığını,  o  günden  ne  önce  ne de  sonra  bir  daha  bu  hastalığın  bölgede  görülmediğini  söyler. ( Taberi )  Bu olaydan  sonra  bölgenin  bitki  örtüsünün  değiştiğini  söylerler. ( İbn  İshak ).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.