SORU- CEVAP 58

Eğer bu emir ve yasakların hayata geçirilmesi veya
kaldırılması için insanlar ellerindeki devletin ve kanunların
verdiği yetkiyi kullanmazlarsa hem dini yalanlamış
hem de kıldığımız namazlara yani, namazı
kılanlara yazıklar olsun diyor. Ve toplumsal çürümeye
ve yozlaşmaya yanaşmayın diyor.
“İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara
vermek için ölçüp tarttıklarında ise hile ve noksan
yapan hilekarlara yazıklar olsun.” 83/Mutaffifin, 1, 2, 3
Camilerde namaz kılan cemaat en çok da sizler
sorumlusunuz. Boynunuzu büküp pasifleşmeyin,
direnip ayağa kalkın yapılan kötülüklere toplum olarak
karşı koyun. Niçin şikayetçi oluyorsunuz, çeşitli
olumsuzluklardan. Üstünüze düşen görevi ne diye
kullanmıyorsunuz?
Eğer ayağa kalkmaz, hakkınızı aramazsanız saltanat
düşkünlerine açık ve maskeli tezgahçılara elinizdeki
meşru imkanlarla kanun içeriğinde onlara cevap
vermezseniz, kıldığınız namaz, tuttuğunuz oruç,
gittiğiniz hac, yaptığınız hayır, verdiğiniz zekat sizlerden
davacı olacak ve sizlerin eften, püften bahane
uydurmanıza karşı perişan edecektir.
Tüm halkın günahı var. Derecesi değişik olmakla
birlikte herkes sorumludur. Ülke imkanları tüm
milletindir, belli kesimlerin değildir. Herkes ülke imkanlarından
yararlanacaktır. İmkanlar haksız şekil de
paylaşılırken, camilerde şuursuz bir şekilde namaz
kılmanın olsa olsa kendini avutmak olacağını bilmek
zorundadır.
Niçin namaz kılınıyor? Müslüman olduğumuz
ve Allah’ın emri olduğu için kılıyoruz. Peki Allah
Kur’an’da haksızlığa karşı mücadele edin demiyor
mu? Niçin gereği yapılmıyor? Kim kimi nasıl ve niçin
kandırmış oluyor? İllaki harama açıktan bulaşmak
şart değil ki. Haksızlığa göz yummak, pasif halde durmak,
ses çıkartmamak vebal ve günah değil midir?
Allah Kur’an’da müşrik olarak belirttiği bir grubun
da Kâbe’de namaz kıldıklarını açıklıyor. Müşrikler
doğru bir namaz kılmadıkları için gösteriş yapıp reklam
ve riyada buluştukları için Allah onların kıldığı
namazı ayıplıyor ve kabul olmadığını beyan ediyor.
Aynı ayıplamayı ve kabul olmayan dua ve namazı,
hac ibadetini, caminin tamir edilmesinden sevap bekleyenlerin,
hacca gelenlere yiyecek ve su dağıttıklarını,
ancak bunları Allah rızası için doğru yapmadıkları
için ellerine sevap geçmeyeceğini açıklıyor.
“Onların Beytullah yanındaki dua ve ibadetleri
ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir.
Ey kafirler inkar etmekte olduğunuz şeylerden ötürü
şimdi azabı tadın.” 8/Enfak 35
Biz Müslümanlar genelde şöyle bir anlayışa sahibiz.
Müslüman adını aldığımız Müslüman vatanında
olduğumuz için ve namaz kılıp, hacca gittiğimiz,
camiler yaptırıp, hayır, zekat, sadaka verdiğimiz için
kurtulduğumuzu zannediyoruz. İnşallah öyle olur
kurtulmuş oluruz. Ama adı Müslüman adı olan, Müslüman
vatanı olan camilerinde en ilki ve eftali olan
Kâbe’de namaz kılıp dua edenlerde kurtulduk zannediyorlardı.
Arabistan’da, Kâbe’de bunu yapıyorlardı.
Öyleyse Allah’ın emrine uygun yapılmayan ibadetleri,
riyalı reklamlı şovlu yapıp millete reklam yaparlarsa
adı, vatanı, camisi ne olursa olsun onlarda yaptıklarından
sevap alamazlar diyen Allah’dır.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.